Be Used To
ALIŞKIN OLDUĞUMUZ ŞEYLERİN ANLATIMI
BE USED TO + Ving/Noun
Sentence Structure: (Cümle Yapısı) :
Olumlu Cümle: Özne + be used to + Ving/Noun
Soru Cümlesi : Be + Özne + used to + Ving/Noun
Olumsuz Cümlesi : Özne + be used to + Ving/Noun
"Be used to" yapısında, Ving (Speaking, Going, Dancing) kullanılır.
Ving yoksa, sadece isim (noun) kullanılabilir. (School, Kayseri, ...)
Ancak, V1 kullanılmaz.
Aşağıda, "be" fiilinin çeşitli zamanlara çekimlenmiş halleri verilmiştir.
Tenses |
Be |
Present Form | am, is, are |
Past Form | was, were |
Present Perfect Form | have been, has been |
Past Perfect Form | had been |
Future Form | will be |
Future Form | is going to be, are going to be |
Future Form | shall be |
Can | can be |
May | may be |
Might | might be |
Must | must be |
Should | should be |
Ought to | ought to be |
Could | could be |
Would | would be |
Could | could be |
Functions (Kullanım Yerleri) :
Şu anda bir şeye alışkın olup, olmadığımızı, "am, is, are used to" ile anlatırız.
I'm used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışkınım.)
She's used to living in Kayseri. (O, Kayseri'de yaşamaya alışkın.)
They're used to playing golf. (Onlar, golf oynamaya alışkınlar.)
Are you used to living here? (Burada yaşamaya alışkın mısın?
Is he used to school. (O, okula alışkın mı?)
Are you used to hot climate? (Sıcak iklime alışkın mısın?, Sıcak iklime alışkın mısınız?)
Geçmişte bir şeye alışkın olup, olmadığımızı, "was, were used to" ile anlatırız.
I was used to studying. (Çalışmaya alışkındım.)
Gelecekte alışkın olacağımız işleri, anlatmak için "will be used to" kullanırız.
I will be used to studying. (Çalışmaya alışkın olacağım.)
I will be used to Kayseri. (Kayseri'ye alışkın olacağım)
Benzer şekilde, "be" fiilinin farklı çekimlerini kullanmak suretiyle değişik cümleler kurabiliriz.
I must be used to studying. (Çalışmaya alışkın olmalıyım.)
I should be used to studying. (Çalışmaya alışkın olmalıyım.)
I ought to be used to studying. (Çalışmaya alışkın olmalıyım.)
I can be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim.)
I may be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim.)
I might be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim.)
I could be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim/olabilirdim.)
Examples (Örnekler) :
I'm used to drinking milk. (Ben, süt içmeye alışkınım.)
Bu cümle söylendiğinde, süt içmeğe alışkın olunduğu anlatılmaktadır.
Are you used to drinking milk. (Siz, süt içmeye alışkın mısınız?)
We are not used to cold weather. (Biz, soğuk havaya alışkın değiliz.)
We are not used to living in cold weather. (Biz, soğuk havada yaşamaya alışkın değiliz.)
They are not used to TV. (Onlar, TV ye alışkın değiller.)
They are not used to watching TV. (Onlar, TV izlemeye alışkın değiller.)